Hastalık tedavi yöntemi olarak şifalı bitkilerin, uzmanlar tarafından gerektiği miktarda ve gerektiği dozajda hazırlanarak kullanılmasına bitkisel tedavi denir. Doğal ortamda varlığını koruyan bitkiler aracılığı ile yapılmakla birlikte kimyasal çözümlere sahip olmadan uygulanan bitkisel tedavi her geçen gün alanını daha da genişletiyor. Çağımızın hastalığı olarak bilinmekle birlikte tam olarak tedavisi bulunmayan kanser hastalıklarında uygulanan bitkisel tedavi yöntemleri ümit verici ve dikkat çekici sonuçlar sunuyor. Bitkisel tedavi ile vücudun bağışıklık sistemi güçlendiriliyor. Bağışıklık sisteminin güçlenmesine bağlı olarak da genel olarak tüm hastalıklarda etkin başarı sağlanabiliyor. Alternatif tedavi yöntemi ile kanser başta olmak üzere, diyabet, hepatit, kolit, ülser, kalp damar tıkanıklığı, romatizma, felç, siroz ve daha birçok hastalığın tedavisi yapılabiliyor. Ancak ve sadece uzmanların yapabildiği karışımlar ve bitkisel kürlerle gerçekleşen tedaviler, yalnızca hastaya özel hazırlanan bitkisel kombinasyonlarla mümkün. Bu da “kişisel tedavi” yöntemi baz alınarak uygulanmalı.
Bitkisel tedavi yönteminde hangi bitkiler kullanılıyor?
Tıp dünyasında yapılan çeşitli araştırmalarda zerdeçal ile pek çok kanser türünün gerilediği görülüyor. Zerdeçalde bulunan antioksidan dışında anti-kanserojen maddeler kanserli hücrelerin gelişmesinin önünde büyük bir engel! Kanser hücrelerinin azalmasını sağlayan bir başka bitkisel ürün ise çörekotudur. İltihap giderici özelliği ile birlikte vücudu zinde tutan çörekotu sayesinde kötü hücrelerin intihar etmesi de sağlanıyor. Çörekotu, aynı zamanda savunma yapan makrofaj hücrelerinin de sayısal anlamda fazlalaşmasını sağlıyor.
Bitkisel tedavi olarak da bilinen meyan kökünün ise özellikle prostat başta olmak üzere deri ve karaciğer kanserlerine karşı koruyucu etkisi bulunuyor. Araştırmalara göre şerbeti de yapılan bu bitkinin lösemi tedavilerinde katkısı çok büyük.