Akciğer, vücuda oksijen sağlayan ve oluşan karbondioksitin vücuttan dışarı atılımını gerçekleştiren organımız. Akciğerdeki doku ve hücrelerin kontrolsüz ve aşırı şekilde çoğalması sonucu akciğer kanseri oluşuyor. Ülkemizde ve dünyada en sık görülen kanser türlerinin başında geliyor. Genellikle sessiz seyreden bir hastalık olduğu için, maalesef çoğu zaman erken teşhis yapılamaz ve hastalık ileri evrelere geçebiliyor. Bu hastalıkta erken teşhis hayati derecede önemli. Bu sebeple, özellikle de düzenli sigara kullanan kişilerin en az yılda bir defa sağlık taraması yaptırması tavsiye ediliyor.
Genellikle 45 yaş ve üzeri bireylerde görülen akciğer kanserinin en büyük sebebi sigara olsa da, hiç sigara içmemiş bireyler de bu hastalığa yakalanabiliyor. Sigara içilen ortamda bulunmak bile hastalığa yakalanma riskini önemli derecede artırıyor. Bunların dışında kalıtımsal geçiş, asbest, hava kirliliği ve içme sularında yüksek seviyede bulunan arsenik maddesi de akciğer kanseri sebebi olarak karşımıza çıkıyor.
Bu kanser türü, mikroskop altında incelenen hücrelerin görünüşlerine göre, "küçük hücreli akciğer kanseri" ve "küçük hücreli olmayan akciğer kanseri" olarak 2 gruba ayrılıyor.
Küçük Hücreli Akciğer Kanseri: Bu tür daha nadir görülüyor ancak vücuda daha hızlı yayılıyor. Çoğu zaman tanı konulduğunda vücudun başka yerlerine yayılmış oluyor. Genellikle sigara içen bireylerde görülüyor.
Küçük Hücreli Olmayan Akciğer Kanseri: Akciğer kanserlerinin yüzde 75'ini oluşturuyor. Ancak bu türün birçok farklı alt tipi bulunuyor ve hepsi değişik şekillerde büyüyüp, farklı yollardan yayılım gösteriyor.
Akciğer kanseri belirtileri ise şunlar;
• Geçmeyen ve giderek artan öksürük
• Göğüs ağrısı
• Nefes darlığı ve hırıltılı soluma
• Kanlı balgam
• İştah kaybı, kilo alamama
• Yutma güçlüğü
• Ses kısıklığı