Bitkinin kimyasal içeriğini silisik asit (Si(OH), silikon ve potasyum tuzları gibi inorganik bileşenler yanında fitosteroller (β-sitosterol, campesterol, isofucosterol), askorbik asit, fenolik asitler (sinamik asit, kafeik asit, Caffeoyltartaric acid, 5-O-caffeoylshikimic acid) , flavonoidler, alkaloidler (nikotin, ekusetin, palustrin), flavonoid glikozitler (quersetin 3-O-glukozit, apigenin 5-O-glukozit, kamferol 3-O-glikozit), kalsiyum karbonat, kalsiyum fosfat, potasyum sülfat, potasyum klorid, manganez, magnezyum, fosfor, demir ve nadir bulunan dikarbosilik asit (equisetolic acid) ile Niasin (B3), A, E ve C vitamini içermektedir.
5-O-caffeoylshikimic acid Caffeoyltartaric acid β-sitosterol İsofucosterol campesterol palustrin Cinnamic Acid Equisetolic acid
İçeriğinde bulunan zengin kalsiyum ve silisik asit, kemik hücrelerinin üretimini doğrudan uyararak kemik dokusu oluşumunun artmasını sağladığından, osteoartrit, osteoporoz ve romatoid artritin önlenmesi ve tedavisinde son derece fayda sağlamaktadır. Kırkkilit bitkisi, kemik sağlığı için gerekli mineraller içerdiğinden kemik kırıklarını onarmaya, daha güçlü eklemler için kıkırdak oluşturmaya, kemikler tarafından kalsiyum emilimini artırmaya ve hatta çene kemiği ile dişler arasındaki bağlantıyı güçlendirmeye yardımcı olabildiği literatürde belirtilmiştir. Yine literatürde Kırkkilit bitkisinin, insanda osteoklastik aktiviteyi (kırılan kemiklerin yeniden onarım süreci) azalttığını tespit etmişler ve artmış osteoklastik aktivite ile ilgili patofizyolojik durumlar üzerinde muhtemel bir yararın olabileceğini ve kemik rejenerasyon stratejilerinde tedaviye katkı sağlamak amacı ile kullanılabileceğini ifade etmişlerdir.
Ayrıca bitkinin diüretik (idrar söktürücü) etkisinin olduğu, böbrek kumu ve mesane taşlarını düşürmede destek olduğu, bu nedenle halk hekimliğinde kullanıldığı bilinmektedir. Diüretikler, idrar atılımını artıran maddelerdir.
Yapılan çalışmalarda, kırkkilit otunun, silikon ve antioksidan içeriği sayesinde haricen yara iyileşmesini desteklediği, diş etinde oluşan kanamalarda, kanama durdurucu olarak, ağız içinde meydana gelen yaralar ile vücutta meydana gelen çok sayıda yaralara iyi geldiği, yaraların daha hızlı bir şekilde iyileşmesini sağladığı görülmüştür. Ağızdaki yaralar için gargara olarak kullanılabilir. Ayrıca bitkinin, antioksidan, antiseptik, vazodilatör, antiinflamatuar, antikonvülzan ve kanser önleyici etkiye sahip olduğu görülmüştür. Romatoid artrit tedavisinde de başarıyla kullanılmıştır.
Farelerde yapılan bir çalışmada, Equistum Arvense’nin, kreatin seviyesini düşürdüğü ve antidiyabetik özelliğinin olduğunu ortaya koymuştur. Sulu ve etanollü ekstraklarının Staphylococcus, Bacillus, Escherichia coli, Klebsiella ve Candida türleri üzerinde antimikrobiyal özelliklerinin olduğu belirtilmiştir. Kırkkilit bitkisinin analjezik etkisini incelemişler ve opioid sistemden bağımsız olarak analjezik etki gösterdiği tesbit edilmiştir. Sağlıklı gönüllüler üzerinde yapılan çalışmada diüretik etkisi, diüretik ilaç olan “hidrokloro tiyazid” ile kıyaslanmış, diüretik etkisinin ilaca göre oldukça güçlü olduğu ve elektrolit kaybına sebep olmadığı tesbit edilmiş, Kırkkilit ( E. Arvense) bu bağlamda diüretik etkide bir adım öne geçmiştir. Başka bir çalışmada, E. Arvense‟nın etanollü ekstraktının anksiyete giderici etkisinin olduğu, diazepam’a göre düşük sedatif etkiye sahip olduğu belirtilmiştir.
Kırkkilit (E.Arvense) bitkisi içindeki silisik asit ile vücut direncini mikroplara karşı yükseltici yani akyuvarların sayısını arttırıcı özelliğe sahiptir. Bu etkiyi, bağ dokuyu kuvvetlendirici ve mikrobik durumlarda ortaya çıkacak ağrılı durumları en aza indirmede bağırsaktan kalsiyum emilimini arttırarak sağlamaktadır. Ağız ve boğaz iltihaplarında gargara olarak kullanılır. Kronik egzama, düz tabanlık, damar tıkanıklığı ile oluşan ağrılı rahatsızlıklarda kullanılır. Literatürde deri ve saçları kuvvetlendirdiği kayıtlı olup idrar yolu enfeksiyonlarında, böbrek ve mesane taşlarında, tavsiye edilmekte, pek çok kozmetik ürününün yapısında yer almaktadır.
Çeşitli araştırmalarda, yangı giderici, aneljezik, antioksidan ve antikanserojen, karaciğer koruyucu, antidiyabetik ve koagülan özellikleri olduğu rapor edilmiştir. Bu etkilerinde sekonder metabolit fenoliklerden, flavanoidler ve fenolik asitler, alkaloitlerden, equisetin, nikotin, palustrin, palustrinin ayrıca fitosteroller ve minerallerin etkili olduğu bildirilmiştir.
Geleneksel olarak 16. yüzyıldan itibaren Avrupa'da kullanılmıştır. Halk tıbbında böbrek rahatsızlıklarında kullanılır. Kırkkilit ile hazırlanan infüzyon günde 3-4 bardak içilerek dahilen İdrar söktürücü, idrar yolları iltihabında, taş ve kum düşürücü olarak kullanılır. Haricen yaraları iyi edici özelliği nedeniyle yaraların, iltihapların dezenfekte edilmesi ve iyileştirilmesinde kullanılır. Ayrıca safra kesesi taşları, alt ıslatma, kanlı işeme, ağrılı eklem şişlikleri, romatizma, mide ağrıları, yüksek tansiyon, damar sertliğinde sedatif etkisi ile birlikte kullanılmaktadır.
Günümüzde, diüretik , taş ve kum düşürücü, iç kanamaları durdurucu ve ülser ve yara iyi edici etkileri nedeniyle kullanılmaktadır. Haricen yaraların yıkanması ve temizlenmesinde kullanılır. Ayrıca, tüberküloz, sarılık, hepatit ve böbrek hastalıklarının tedavisinde kullanılmaktadır.